İletişim ! Sorularınızı Burdan Sorabilirsiniz

Sorularınızı Burdan Sorabilirsiniz
Devamını Oku

Başakan Erdoğan'ı Mutlu Eden Cevap


Güneysu'da görev yapan polis ve asker ailelerinin evlerine konuk oldu ve 'o soruyu' sordu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yılbaşı akşamı Rize Güneysu'da görev yapan polis ve asker ailelerinin evlerini ziyaret etti. Başbakan'ın evlerde çocuk sayısını sorduğu, bir polis memurunun 3 çocuğu olduğunu öğrenince sevindiği öğrenildi.

Erdoğan, yılbaşı akşamı Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu ve Emniyet Müdürü Şammaz Demirtaş ile birlikte ilçede görev yapan asker ve polis ailelerini evlerinde ziyaret etti. Polis lojmanlarında kalan 20'ye yakın aileyi ziyaret eden Erdoğan, girdiği evlerde çocuk sayısını sordu. Sadece 15 yıllık polis memuru Alkan Gürsoy'un 3 çocuk sahibi olduğunu öğrenen Başbakan Erdoğan, aileyi kutladı. Annesinin rahatsızlığı nedeniyle memleketi Ordu'da bulunan polis memuru Alkan Gürsoy'un eşi 38 yaşındaki Bahar Gürsoy'un konuk ettiği Başbakan, 3 çocuğa çeşitli hediyeler verdi.


"3 demiştiniz, biz de öyle yaptık!"

Başbakan'ın ziyaretinin büyük sürpriz olduğunu belirten Bahar Gürsoy, "Zaten çok seviyorduk. Bizimle sohbet etti, çocuklara oyuncaklar verdi. Eşim burada değildi. O da öğrenince şaşırdı ancak çok mutlu oldu, 'Ne kadar şansızsım' dedi. Burada olmadığı için üzüldü. Başbakan'ın gelmesi bizim için büyük onur" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın kapıdan girer girmez çocuk sayısını sorduğunu anlatan Gürsoy, " 3 tane mi diye sordu. Ben de, 'Siz 3 demiştiniz, biz de öyle yaptık' dedim. 3 çocuk olması onu mutlu etti" diyerek Başbakan'ın ziyaretine çok sevindiğini söyledi.

Emir, Erdoğan'a Clinton'u hatırlattı

Bu arada ziyaret sırasında Erdoğan, kucağına aldığı 9.5 aylık Emir adlı bebeği sevdi. Bahar Gürsoy, bebeğin bir ara Başbakan'ın burnunu sıktığını belirterek, "Bu sırada, bir bebeğin ülkemizi ziyaret eden ABD Başkanı Clinton'un burnunu sıkmasının esprisi yapıldı" dedi
Devamını Oku

Kılıçdaroğlu'nun Yanındaki Koruma Maden Görevlisine Kafa Attı! Video İzle


Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanındaki koruma 'maden görevlilerinden birine' kafa atarken görüntülendi.
Kılıçdaroğlu, daha sonra Darkale kömür madenine geçti. Parti lokali önünde yaşanan izdiham burada gerginliğe yol açtı. Maden ocağına inmek için kıyafet giymeye hazırlanan Kılıçdaroğlu'nun yanında bir koruma maden görevlilerinden birine kafa atarken kameralara yakalandı.
PARTİLİNİN GÖREVLİYE KAFA ATMA ANI KAMERALARA YANSIDI:

Devamını Oku

Ömer Dinçer ile Taner Yıldız Yeni Yıla Madencilerle Birlikte Girdi


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız madencilerle buluştu...
Dinçer ve Yıldız,Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında işçilerle yemek yedi, 17 Mayıstaki grizunun meydana geldiği eksi 540 kodunda incelemelerde bulundu.

Bakan Dinçer ve Yıldız, Zonguldak'ın Gelik beldesinde 17 Mayısta 30 madencinin yaşamını yitirdiği grizu faciasının meydana geldiği kömür ocağına girmek için işçi kıyafetlerini giymelerinin ardından gaz maskesi, baret ve madenci feneri gibi ekipmanları aldı, kişisel koruyucuların nasıl ve hangi durumlarda kullanıldığına yönelik kurum yetkililerince bilgilendirildi.

Bakanlar, işçi asansörüyle, beraberindekiAK PartiZonguldak milletvekilleri Polat Türkmen ve Fazlı Erdoğan, TTK Genel Müdürü Burhan İnan, Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ramis Muslu, AK Parti İl Başkanı Hamdi Uçar, kurum yetkilileri ve bazı gazetecilerle eksi 260 koduna indiler.

Galerilerde yaklaşık 1,5 kilometre yürüyerek kömür üretiminin yapıldığı alana ilerleyen Bakan Dinçer ve Yıldız, galerideki sıhhiye istasyonuna girerek, haberleşme sistemi hakkında bilgiler verdi. Bakan Dinçer, Şili'deki madencilerin bulundukları alanın sıhhiye istasyonu gibi bir bölge olduğunu kaydetti.

Daha sonra üretim bölgesine giden Bakan Dinçer ve Yıldız, havalı kazıcıyla kömür damarında kazı yaptı, çıkarttıkları kömürü beraberindekilere ve gazetecilere hatıra olması amacıyla verdi. Bakanlar, karşılaştıkları madencilerin sorunlarını dinlemesinin ardından eksi 260 kodunda kalas ve odun parçalarından hazırlanan sofraya oturdular.

Madencilerle soğan, biber, domates, sarma, tavuk ve börekten oluşan yemekleri yiyen Bakan Dinçer ve Yıldız, uzun zamandır en keyif aldıkları sofrada bulunduklarını söylediler. Günlük hayatın aksine ocakta rahatlıkla soğan yiyebildiğini belirten Bakan Yıldız, yediği tavuktan çıkan kemik nedeniyle yanında oturan madenciyle ''lades'' tutuştu. Daha sonra madencinin börek ikramını bakanın elinden alması üzerine Yıldız, ''çabucak kandırdım'' diye espri yaptı.

Yemekten sonra çekilen hatıra fotoğrafının ardından Bakan Dinçer ve Yıldız ile beraberindekiler tekrar işçi asansörün bulunduğu bölgeye geri yürüyerek, buradan patlamamanın meydana geldiği eksi 540 koduna indiler.

Galeriden ''fayton'' tabir edilen işçilerin taşındığı vagonlarla yaklaşık 20 dakika, grizunun patladığı bölgeye ilerleyen Bakan Dinçer ve Yıldız ile beraberindekiler, grizuyla birlikte ilk göçüğün oluştuğu yerde durdular. Burada TTK Genel Müdür İnan, faciayla ilgili bilgiler vererek, Şili'deki ocağın yapısıyla aradaki farkı anlattı. Bakan Dinçer'in (eğer bizdeki grizu yerine göçük olsaydı işçilere ne kadar sürede ulaşırdık) sorusuna İnan, bir süre önce meydana gelen göçükte kalan işçinin 27 saatte kurtarıldığını söyledi. Bunun üzerine Bakan Dinçer, ''(Şili'deki göçük bizde olsa) 3 günde çıkarırız derken fazla söylemişim'' dedi.

Daha sonra galeride maden şehitleri için dua edildi.

-MADENCİLERİN DÜŞTÜĞÜ KUYU-

Grizu faciasının ardından cenazelerine ulaşılamayan Dursun Kartal ve Engin Düzcük'ün düştüğü tahmin edilen eksi 540'tan 720 metreye kadar derinliği bulunan kuyunun yer aldığı galeriye ilerleyen bakanlar ve beraberindekiler, burada çalışma yapan Çinliler'den bilgi aldılar.

Kuyunun yakınına kadar giden Bakan Dinçer ve Yıldız, incelemelerde bulundu.

Bakan Dinçer, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgede yaşanan tahribatın patlamanın şiddetini anlattığını, cesetlerin ocaktan ancak kurtarma kafesiyle çıkarılabildiğini söyledi.

Özellikle o dönemde kurtarma ekiplerinin ortaya koyduğu çabayı, fedakarlığı ve gösterdiği performansın küçümsendiğini anlatan Dinçer, şöyle konuştu:

''Halbuki bizim kurtarma ekiplerimiz, burada çalışan işçilerimiz, büyük bir çabayla insanları 3 gün gibi kısa sürede çıkarmayı başarmışlardı. Şili'deki hadiseyi örnek göstererek, orada büyük başarı olduğunu varsayan kamuoyumuz burada yapılanları maalesef görmemiştir. Ayrıca, burada bizim halen 2 canımız yatıyor. Buradaki yatan insanlarımız için çaba sarf ediyoruz. İçerdeki insanlar aşağıda yattığı sürece bizim içimiz rahat etmeyecek, bunu tüm kamuoyu bilmeli. Buradaki çocuklarımızın aileleri de bunu görmeliler. Aşağı yukarı 200 metre derinlikte içi su dolu ve üzerinde binlerce ton demirin olduğu bir kuyudan bahsediyoruz. İnşallah çok kısa zamanda kamuoyuna buradaki çalışmalar neticelendirerek sonuçlarını bildirecek noktaya geldik. Bu konuların istismar edilmemesi gerekiyor. Sorunun mahiyeti hakkında bilgi sahibi olmadan insanlarımız bir şey söylememeli. Buradaki işçilerimizin başarısını ve gayretlerini görmezden gelirsek haksızlık yapmış oluruz.''

Bir gazetecinin, (suyunun boşaltılması ve cenazelerin çıkarılması için ekipler bir süre verebiliyorlar mı) sorusunu Bakan Dinçer, ''Suların boşalması için süre verebiliyorlar. 8-10 gün içinde suyu boşaltacaklar. Su boşaltma işlemleri başladı. Cenazelerin çıkarılması için ise süre veremiyorlar'' diye yanıtladı.

Bakan Dinçer,CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun önce Zonguldak'a gelme kararı verdiğini, sonra bunu değiştirdiğini öğrendiğini belirterek, şunları kaydetti:

''Üzüldüm biraz. Keşke hep birlikte bu ülkenin bakanları ve anamuhalefet partisi lideri olarak buraya birlikte gelebilseydik. Bunu çok arzu ederdim, sorunu birlikte görme imkanımız olsaydı. Belki o zaman sorunun büyüklüğünü, sorunun çözümüyle ilgili ortaklaşa bir takım çabaları ortaya koyma şansımız olabilirdi ama başka fırsatlarla bunu değerlendirme imkanı olur. Tavsiye ediyorum, lütfen buraya gelip görsünler. Sorunu fark etsinler, belki bunun üzerinden siyaset yapma yerine ortaklaşa çözümler üreteceğimiz bir platform oluşturma şansını yakalarız.''

Dinçer, maden işçilerinin, Karadon ve Gelik mevkisindeki esnaf ve vatandaşlar ile tüm halkın yeni yılını kutladığını kaydetti.

-BAKAN YILDIZ-

Bakan Yıldız, yaşanan olayın üzerinden politika yapılmayacağına işaret ederek, şöyle devam etti:

''Ülke olarak hangi anlayışta olursa olalım, sıkıntıyı çözmeye çalışan tarafta olmamız lazım. Bu bir erdemdir. Biz bizzat, bakanlıklarımızdaki ilgili genel müdürlerle beraber, bu gece burada bulunmayı ve yerinde tespit yapmayı uygun bulduk. En keyifli yemeklerden birisini madencilerle yedik. İnşallahsağlık ve sıhhat içinde çalışabileceğimiz yıl temenni ediyorum. Tabii ki kurumsal yapımızı güçlendireceğiz, tedbirlerimizi alacağız, denetimlerimizi uygulayacağız. Çalışmalarımız devam edecek. Yerin 540 metre kadar altından tüm halkımıza sağlıklı sıhhatli ve güzel bir yıl diliyorum.''

AA muhabirinin ''maden işçileri eli öpülesi insanlar'' nitelendirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine Bakan Yıldız, ''Madenciler, benim kazandığım paradan daha helal bir para kazanıp, onu çocuklarına ailelerine götürüyorlar, öpülesi eller bunlar'' dedi.

Bakan Dinçer ve Yıldız, metan gazının ilk ortaya çıktığı ve patladığı bölgede de incelemelerde bulundu. Bakanlar ve beraberindekiler yaklaşık 4 saat süren gezi ve incelemelerinin andından yer üstüne çıktılar.
Devamını Oku

Başbakan Erdoğan Yılın Adamı Seçildi


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dubai merkezli CNN Arabic'ininternet sitesinde, okuyucular tarafından yılın adamı seçildi.

Arap dünyasının kullandığı sitenin haberine göre, yüzde 74'lük bir çoğunlukla birinci seçilen Erdoğan'ın ardından yüzde 20 oy oranıyla Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad geliyor.

Arap dünyasının nabzını yansıtması açısından son derece önemli olan sitenin haberinde, sonuç, Başbakan Erdoğan'ın ve Türk diplomasisinin yükselişinin açık ispatı olarak gösteriliyor.

İlgili haberde Erdoğan'ın kariyerine yer verilirken, Mavi Marmara olayı ile Erdoğan'ın diplomasi başarısına değiniliyor. Ayrıca, Türkiye'nin Irak ve Afganistan'da oynadığı rolün önemine de atıfta bulunuluyor.

Başbakanınİranile Batı dünyası arasında Türkiye'nin aracı rolü oymasındaki etkinliğine işaret edilirken ayrıca, Türkiye'nin Suriye ile Lübnan arasında arabuluculuk rolü oynayarak ilişkileri normalleştirmesine dikkat çekiliyor.

Erdoğan'ın birinci seçilmesinde en önemli etkenlerinden birisinin ise Davos'taki çıkışı gösteriliyor.

Haberde,Başbakan Erdoğanve siyasetinin Arap ülkeleri arasında ne kadar etkili olduğuna vurgu yapılıyor.
Devamını Oku

Başbakan Erdoğan'dan 28 Şubat'a Son Veren İmza


28 Şubat döneminin etkili kurumlarında BÇG'nin devamı olan Başbakanlık Takip Kurulu lağvedildi. Başbakan imzalı gizli bir genelgeyle kurumlara irtica ile mücadele görevi veren tüm metinler yürürlükten kaldırıldı.
Seçkin ERGÜN'ün haberi:
Bugün gazetesinin haberine göre, 28 Şubat darbesinde kurulan BÇG'nin devamı niteliğindeki Başbakanlık Takip Kurulu da lağvedildi. Artık kanunsuz fişlemelerin, kara propagandanın bahanesi yok...

Darbe girişimleriyle yüzleşen Türkiye, demokratikleşme adına önemli bir adım daha attı. Hukuki tanımı olmayan 'irtica nm I Milli Güvenlik Siyaset Belgesinden (MGSB) çıkarılmasının ardından ka- I mu kurumlarına irtica ile mücadele görevi veren Başbakanlık genelgeleri iptal edildi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile yayımlanan 2010/27 sayılı gizli bir genelge ile 28 Şubat kalıntısı onlarca belge yürürlükten kaldırıldı. Kaldırılan belgeler gizli olduğu için, sadece sıra sayı numaralarına atıf yapıldı. İsimleri ve muhtevasına dair bir bilgi verilmedi. Batı Çalışma Grubunun devamı olarak oluşturulan Başbakanlık Takip Kurulu da lağvedildi. Böylece kanunsuz fişleme ve izlemelerin bahanesi kalmadı.

BÇG tarih oldu

Batı Çalışma Grubu (BÇG) 28 Şubat Süreci'nde Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Güven Erkaya tarafından kurulmuştu. Buradan kamuoyuna yansıyan ilk belge emniyet, vali, vakıf, yurt vb. kurumlar ve bu kurumlann yöneticileri hakkında detaylı bilgilerin toplanmasını öngören andıç oldu.

Darbeye suçüstü

Ardından İçişleri Bakanı Meral Akşener, bir basın toplantısı düzenleyerek BÇG'nin darbe hazırlığı içinde olduğunu açıkladı. BÇG kaynaklı raporlar doğrultusunda sayısız manşet atıldı. Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş bunlardan birini RP'nin kapatılmasında delil olarak Anayasa Mahkemesine bile sundu. BÇG, Anasol-D hükümeti döneminde de etkiliydi. Bir süre sonra Başbakan Mesut Yılmaz, BÇG yerine Başbakanlık Takip Kurulunun devreye girdiğini ifade etti.

Başbakanlık Müsteşarı başkanlığında ayda bir toplanan kurulun görevi 'irtica ile mücadelede koordinasyonu sağlamak' olarak belirlendi. Yılmaz ve Bülent Ecevit hükümetleri döneminde aktif olarak çalışan ve mütedeyyin kamu görevlilerinin hayatını kâbusa çeviren kurul, 2002'de AK Parti'nin gelmesi ile etkisizleşmekle birlikte varlığını korudu. Başbakan Erdoğan'ın son genelgesi ile kurul tarihe karışmış oldu.

İnternet andıcına darbe!

Hükümetin bu girişimiyle Genelkurmay'ın iletişim araçlarıyla kamuoyuna yönelik psikolojik savaş yüretmesinin önüne geçiliyor. TSK'nın 42 propanda 400'ü aşkın kara propganda sitesi kurarak işlettiği 'internet andıcı' ile ortaya çıkmıştı. Genelkurmay, bunu Başbakanlığın direktifleri çerçevesinde yaptıklarını ileri sürmüştü. Bunun Çizerine Başbakanlık sözü edfen belgeyi istedi. Genlkurmayizni 1999'da eski Başbakan Bülent: Ere-vit'in imzaladığı bir metne dayandırdı. Son adımla izleme ve fişlemeye dayanak gösterilebilecek tüm metinler yürürlükten kalktı.

Sırada güvenlik mevzuatı var

Hükümet, demokratikleşme adımlarına güvenlik mevzuatı ile devam edecek. Seferberlik ve Savaş Hazırlıkları Kanunu daha demokratik hale getirilecek. Hangi işlemlerin seferberlik hazırlığı kapsamında sayılacağı neyin sayılamayacağı açıkça belirtilecek. Kaldırılan EMASYA protokolü gibi askere sivil alanda müdahale imkanı veren İl İdaresi Kanunu değişecek.

Çoğu gizli olan; İç Güvenlik Strateji Belgesi, Güvenlik Yönergesi, NATO Yönergesi, Seferberlik Yönergesi, Alarm Yönergesi, Doğal Afet Yönergesi ele alınacak. Balyoz Planı gibi hukuk dışı girişimlerin önüne geçebilmek için bu gibi güvenlik tatbikatlarının hangi durumda, ne zaman, ne yapılacağı, bu tatbikatlara, toplantılara kimlerin katılacağı açık ve net bir şekilde yazılacak. Bu planlar kuvvet komutanı ve Genelkurmay Başkanı'ndan gizlenemeyecek.

Fişleme talimatı

BÇG'den kamuoyuna sızan bir belgede vakıf ve yurtların fişlenmesi isteniyordu. Bu belge 'sebebiyle Emniyet istihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu ve polis Kadir Sarmusak askeri mahkemede yargılandı.
Devamını Oku

 
Wp designer: Anarschi Blogger converted by Elektronikotin